SARI KIZ EFSANESİ
Çok eski zamanlarda Güre köyünde çok
güzel bir kız varmış. Bu kızı köyün bütün gençleri sever ve evlenmek
isterlermiş. Adı Sarıkız olan bu güzel kızın babası ise bin bir zahmetle
büyüttüğü kızını, talip olan gençlerin hiç birine vermezmiş. Bunun üzerine
gençler Sarıkız’a iftira etmişler. Köylüler de Sarıkız’ın babasına giderek:
“Kızın kötü yola saptı. Ya kızını
öldürürsün ya da buralardan çekip gidersin” demişler.
Düşünüp taşınan baba, kızını öldürmeye
kıyamaz; ancak köylülerin yüzüne bakabilmek için Sarıkız’ı gözden uzak tutmak
gerektiğini düşünür.
Kızını yanına alan baba, Kazdağı’nın
zirvesine çıkar ve güttükleri kazlarla birlikte kızını bırakıp geri döner.
“Kurt kuş yerse de gözüm görmesin, yaşarsa da herkesten gizli yaşasın” demiş.
Kazdağı’nda kalan Sarıkız ölmemiş ve
kazlarını gütmeye devam etmiş. Hatta yolunu, izini kaybedenlere yardımcı olmuş.
Bu durum kısa zamanda babasının kulağına gitmiş.
Kızının ölmediğini öğrenen baba,
Kazdağı’na kızının yanına çıkmış. Dağda kaz çobanlığı yapan Sarıkız, babasını
görünce sevinmiş, ona yemek ikram etmiş. Yemek sırasında babası kızından su
istemiş. Sarıkız elini uzatarak kilometrelerce aşağıdaki Güre çayından su
alarak babasına vermiş. Babası kızının ermiş olduğunu görünce pek sevinmiş. türk efsaneleri, türk destanları
Sarıkız‘ın öldüğü ve bugün kabrinin
bulunduğu yere Sarıkız Tepesi, babasının öldüğü yere ise Babatepe veya
Kartaltepe adı verilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder